Frege, 8 Kasım 1848’de Almanya’nın Wismar kentinde doğdu. Babası Karl Alexander Frege, bir kız okulunun kurucusu ve müdürüydü ve annesi Auguste Wilhelmine Sophie de aynı okulda öğretmendi. Frege, 1864’ten 1869’a kadar yerel bir lisede eğitim gördü. Hem babası hem de öğretmeni Leo Sachse, Frege’nin kariyer yönünde önemli roller oynadı.
Frege, 1869’da Jena Üniversitesi’nde kimya, felsefe ve matematik alanlarında eğitimine devam etti. Burada en önemli hocalarından biri, fizikçi, matematikçi ve mucit Ernst Abbe idi. Ayrıca Karl Snell, Hermann Schäffer ve filozof Kuno Fischer ile de çalışmalar yaptı. 1871’den 1873’e kadar Almanya’nın en önde gelen matematik üniversitesi olan Göttingen Üniversitesi’nde eğitim gördü ve burada Alfred Clebsch, Ernst Schering, Wilhelm Weber, Eduard Riecke ve filozof Rudolf Hermann Lotze gibi isimlerden dersler aldı.
Frege, 1873’te geometri üzerine doktorasını tamamladıktan sonra Jena Üniversitesi’nde görev yapmaya başladı ve burada kariyerini sürdürdü. Matematikçi olarak başladığı kariyerine, zamanla mantık ve dil felsefesi alanlarına yönelerek devam etti. 1879’da yayınladığı “Begriffsschrift” (Kavram Yazısı) adlı eseri, mantık tarihinin dönüm noktalarından biri oldu ve fonksiyonlar ile değişkenler üzerine yaptığı çalışmalarla mantığa yeni bir soluk getirdi.
Frege, “Begriffsschrift”in yayımlanmasından bir süre sonra Margaret Lieseburg ile evlendi ve iki çocukları oldu; ancak her ikisi de genç yaşta hayatını kaybetti. Daha sonra Alfred adında bir çocuğu evlat edindiler. Ancak, Frege’nin aile hayatı hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.
Frege’nin yayımlanan çalışmaları, çağdaşları tarafından genellikle olumsuz eleştirilere maruz kaldı ve bazı yayınlarını kendi masraflarıyla yapmak zorunda kaldı. Bu durum, eşi 1905’te vefat ettiğinde ve Russell Paradoksu’na bir çözüm bulamadığı için hayal kırıklığına uğradığında, Frege’nin entelektüel gücünün azalmasına yol açtı. Yine de, yaşamının sonraki dönemlerinde Bertrand Russell, Ludwig Wittgenstein ve Rudolf Carnap gibi bir sonraki nesil mantıkçı ve filozofları etkilemeye devam etti.
Frege’nin yaşamının son yıllarında giderek artan bir paranoya içine girdi ve parlamento demokrasisine, sendikalara ve yabancılara, özellikle Yahudilere yönelik saldırgan eleştiriler içeren metinler yazdı. 1918’de emekli olduktan sonra Bad Kleinen’a taşındı ve 1925’te 76 yaşında bu şehirde hayatını kaybetti.
Frege’nin matematiklerin mantıktan türediğini gösterme amacı, mantıkta önemli yenilikler getirmesine yol açtı. 1879’da yayımladığı “Begriffsschrift” ile yaptığı çalışmalar, geleneksel Aristoteles mantığı ve Stoa mantığı ötesine geçerek, mantığın modern biçimlerini şekillendirmiştir. 1884’te yayımladığı “Die Grundlagen der Arithmetik” (Aritmetiğin Temelleri) ve 1893’te “Grundgesetze der Arithmetik” (Aritmetiğin Temel
Kanunları) adlı eserlerinde, matematiğin tüm yasalarını mantıksal aksiyomlardan türetmeye çalıştı. Ancak, Russell’ın kendisine işaret ettiği Russell Paradoksu, Frege’nin Logicizm üzerine çalışmalarını sona erdirmesine neden oldu ve bu paradoks, onun için tatmin edici bir çözüme kavuşamadı.
Frege, mantık alanındaki çalışmaları yaşadığı dönemde yeterince tanınmamış olmasına rağmen, Bertrand Russell ve Alfred North Whitehead’in “Principia Mathematica”sı, Kurt Gödel’in tamamlanmamışlık teoremleri ve Alfred Tarski’nin gerçeklik teorisi gibi sonraki çalışmalara temel oluşturdu. Frege, kendi mantık anlayışının, ironik bir şekilde özellikle Russell’ın çabaları sayesinde, daha önceki mantık biçimlerinin yerini almasını göremeden hayatını kaybetti.
Frege’nin mantık alanındaki çalışmalarının yanı sıra, dil felsefesine yaptığı katkılarla da Analitik Felsefenin kurucularından biri olarak kabul edilir. Özellikle 1892’de yayımladığı “Über Sinn und Bedeutung” (Anlam ve Gönderme Üzerine) adlı makalesiyle tanınır. Bu çalışmada, bir ifadenin anlamının iki farklı yönünü – anlam (bir kelime veya nesnenin farklı kişiler arasında değişebilen anlamı) ve gönderme (sabit kalan gerçek nesne) – ayırt etti. Frege, bir cümlenin anlamının, onun parçalarının anlamlarından türetilmesi gerektiğini ve bir kelimenin, ancak tam bir cümle bağlamında belirli bir anlam taşıdığını fark etti. “Funktion und Begriff” (Fonksiyon ve Kavram, 1891) ve “Über Begriff und Gegenstand” (Kavram ve Nesne Üzerine, 1892) gibi diğer önemli makaleleri de benzer bir çizgide ilerler.
Frege’nin mirası, mantık ve dil felsefesi alanlarında derin izler bırakmıştır. Onun geliştirdiği mantıksal ve dilbilimsel kavramlar, modern felsefe ve mantık çalışmalarının temel taşlarından birini oluşturur. Frege’nin düşünceleri, matematiksel mantığın ve dilin doğası üzerine yeni ve ilgi çekici teoriler geliştirmek için sonraki nesilleri teşvik etmiştir. Bu nedenle, Frege, modern mantık ve analitik felsefenin unutulmaz bir figürü olarak tarihe geçmiştir.