Spinoza Kimdir?
Çağdaş insan için felsefenin ne olduğu ve sunduğu avantajlar her zaman açık ve anlaşılır olmayabilir. Felsefe, bilgelik arayışının kökenine tevazu ile yaklaşarak, belirsizlik ve korku karşısında kendini değiştirmeyi, iç dünyamızı geliştirmeyi ve insan doğasına uygun kendi ölçütlerimizi oluşturmayı ifade eder. Felsefe, sadece “düşünce hakkında düşünmek” olmaktan çok, evrensel humanizma yönünde bir yolculuk ve yükseliştir. Bu yolculuk, kendimizi düzeltme ve diğerleriyle işbirliği yaparak daha iyi ve mutlu bir dünya inşa etme çabasıdır.
Baruch de Spinoza’nın çalışmaları ve yaşamı, bu bakış açısıyla daha kolay anlaşılabilir. Bertrand Russell, onun hakkında, diğerlerini ahlaki açıdan aşan asil bir filozof olarak bahseder. Spinoza, 17. yüzyılın ruhu ile uyumlu olarak, insan aklının haklarını yeniden keşfeden ve sağlıklı akıl ve aydınlanmış insan zihniyetinin özgürleştirici ve aydınlatıcı gücünü savunan kararlı ve tavizsiz tutumlarıyla katkıda bulunmuştur. Materyalizmin yüzeysel ve ilüzyonel temellerini reddeden Spinoza, insanın tüm güçleriyle yaşamını ilahi arketiplere uyumlu hale getirme çabasını savunur.
Spinoza’nın felsefi ideali, Etikası’nın son sözlerinde de görülür: “Akıllı bir insan, öyle olduğunu düşündüğü takdirde, huzursuzluk neredeyse bilmez; kendini, Tanrı’yı ve şeyleri, ebedi bir zorunlulukla farkında olarak, var olmaya devam eder ve her zaman gerçek manevi huzura sahiptir.” Bu yola giden yol zor görünse de, bulunabilir. Mükemmel olan her şey, olduğu kadar nadir de zordur.
Spinoza’nın düşünceleri ve eserleri, hem çağdaşları hem de sonraki takipçileri tarafından eleştirilmiş, ancak aynı zamanda panteistik ruhu ile tanrısallaştırılmış bir dünyada insanın kendi sorumluluğunu ve katılımını da çağrıştırmıştır. Spinoza’nın tanrısal aşk üzerine öğretileri, yaşamını ilahi arketiplere, yani iyiye, güzele, adalete ve doğruya uyumlu hale getirme çabası olarak görülebilir. Bu nedenle, gerçek anlamda bir filozof olmak, öğrettiğini yaşamak ve bunu öncelikle kendi üzerinde uygulamak, zorlu ve sorumluluk gerektiren bir görevdir ve bu yüzden geniş çapta popüler olamaz.